Sanatçının gözleri, elleri ve içgüdülerini bir nevî fotoğraf makinesi gibi kullanarak hazırladığı sergi, bir tren yolculuğunda hızla gözümüzün önünden geçip giden manzaraların zihnimizde bıraktığı izlerin ve lekelerin bir yansımasını sunarak, belleğe nakşolmuş çağrışımlarla içinde yaşadığımız rutin hayatın akışında kaybolan zaman algısını ortaya koyuyor.